22 Eylül 2011 Perşembe


Afiş;zaman kavramını anlatmak için verilen bir ödevimdi.Bana göre zaman çok çabuk geçen ve hep durdurmak istediğim birşey olmuştur....
Zamanla ilgili takıntılarım onunla kavgam nedeniyle çok şeyin elimden kayıp gittiğini gördükçe, anlamsız şekilde eylemsiz kaldığımı bilmeme rağmen idrak edemeyişim acizliğimdi sanırım.Bu yazıyı hem kendim için hemde belki benim gibi düşünenler için paylaşma ihtiyacı duydum.
Einstein’ ın en çok sevdiğim lafı hangisidir bilir misiniz? ”Zaman sadece bir yanılsamadır.”  Evet bu lafı çok severim. Daha doğrusu son bir kaç yıldır en sevdiklerimden. Çünkü daha önce zamanın en büyük düşmanım olduğunu düşünürdüm. Beni boğan, beni devamlı sıkıştıran, beni esir alan bir düşman ! Oysa şimdi zamanın en yakın dostum olduğunu düşünüyorum. Neden mi? Çünkü beni özgür bıraktı. Beni strese sokmaktan vazgeçti. Aramızda bir anlaşma yaptık. Ben onun yetersiz olduğunu düşünerek kendimi kısıtlamayacaktım, o da beni hayatımı özgürce yaşamam için rahat bırakacaktı.
Hayatımın çok büyük bir kısmını sevdiğim şeyler için, zaman yok diyerek geçirdim. Çok sevdiğim deniz kenarı mekana gitmeye zamanım yoktu. Yıllar yılı, ”yeteneğim var ama…” diyerek bir hayal olarak kalan bir çok şeye,bazen uyumaya, bazen uyanık kalıp aylaklık yapmaya zamanım yoktu. Peki sonsuz olan bu kavram, yani bitmek tükenmek bilmeyen zaman, bana neden hep cimri davrandı? Sebebini hemen söyleyeyim. Çünkü ben öyle olduğunu sanıyordum. Ben söylüyordum bu sevimsiz cümleyi. Devamlı tekrarladığım şey ”… için zamanın yok!” idi.
Her konuda olduğu gibi bu konuda da ben, kendi kendime yaratmıştım yokluğu. Sonuçta zaman genel bir kavram ve herkes için aynı. Başkasına yeten zaman bana neden yetmesin ki? Eğer istersek her şey için yeterli zamanı bulabiliriz. Biz sadece bir şeyleri yaparken diğer şeylerden ödün vermek istemiyoruz. Oysa hayatta en önemli şey nedir? Mutlu olmak. Mutlu olmak için ne yaparız? Bizi sevindiren, heyecanlandıran, yaşam enerjimizi çoğaltan şeyler yaparız. En azından yapmalıyız :)

Kısacası zaman gerçekten de bir yanılsamadır. Biz nasıl algılarsak o şekilde hayatımıza yansır. Evrenin çeşitli boyutlarında geçmiş ve geleceğin farklı şekillerde yaşandığı kavramı bana çok yakın. Ve kimi araştırmacılara göre zaman hızlandı. Aslında bence de bu doğru. Zamanın eskiye göre hızlandığının farkındayım. Haftalar su gibi geçip gidiyor. Bu durum dünyanın spiritüel bir değişim içinde olması ile ilgili. Ama bu konunun açıklaması çok uzun sürebilir. Dolayısıyla size en basit ve önemli tavsiyem zaman konusunu kafanıza takmamanızdır. Ne kadar rahat olursanız o da sizi o kadar rahat bırakır. Zamanın bize hükmetmesine izin vermeyelim. Biz ona hükmedelim. Hayatımızdaki her şey için bu geçerli. Kontrol her zaman bizde olsun. Düşüncelerimizi kontrol edip, beynimize ve bilinçaltımıza hükmetmeyi öğrenmeliyiz. Hayatın tadını çıkarmak, bu dünyada cenneti yaşamak istiyorsak bunu yapmak zorundayız.

Zaman bize bedava verilen en büyük nimetlerden biridir. Onu sevmeyi öğrenelim ve kendi menfaatimize kullanalım.  ”Zamanım yok” cümlesini hayatımızdan çıkaralım. Oturup iyice düşünüp. Yapmayı isteyip zaman bulamadığımız her ne varsa, yapmadığımıza değiyor mu? Daha sonra pişman olacak mıyız? Cevap ”Evet değdi” ya da ”Pişman olmam” ise  devam edin. Ama ben biliyorum, cevap benim aklımdan geçen olacak :) İşte bu yüzden
siz de benim gibi zamanla anlaşmanızı yapın ve özgür kalın :)
Aslı Ece Özdoğan


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder